Şubat 28, 2009

Sus pus...

Gece. Gece yazıyorum Moda mutfağının yazılarını. En sessiz, en çok bana ait olan zaman bu. Dışarıda acaip bir yağmur var. Çok lezzetli de bir beyaz şarap bulduk o da yanımda. Haftasonları kalori hesaplamaya son. Nasıl rejim mi bu? Böyle rejim. Aslı stili...

Real player 11 tavsiye ediyorum. İstediğiniz videoları kolayca download ediyorsunuz. Böylece yepyeni keyifli bir albümüm oldu. Şu aralar en çok Slumdog'un soundtrackini dinliyorum ama şu anda Nil'in son albümü var arka fonda. Şiddetle tavsiye, çok eğlenceli. Döner dönmez de her daim dinlemek için tiz sidisi alına...

Bir yandan da Tv açık. Mtv de geceyarısı programı. Tıfıl ahalisine yasak programlardan. İkiz kardeşler biseksüeller ya, kız erkek sevgili seçiyorlar falan filan abuk bir şey ama daha abuğu yarın gece 12 de. Acaba Paris'in yeni kankası kim olacak? Hayır oraya katılanlar, ve hatta katılmakla kalmayıp o kaprisleri yerine getiren dahası sonrasında salak bir partiye onunla gittiği için ağzı kulaklarına varanlar için salak sıfatı yetersiz kalıyor, başka bir şey bulmalı ama ne?

Bu aralar taktım ya ben televizyon programlarına, aklıma gelmişken yazmazsam olmaz. Bir kanalda da yabancı gelin yarışması başlamış. Bir yerlerden ilk bölümünü buldum yine. Evlere şenlik. Gelin olacak hatunlar bilimum doğu bloğu ülkelerden gelip her nasılsa şahane Türkçe öğrenip neden orada olduklarını hala anlayamadığım ( Para sen nelere kadirsin mi demeli?) bir takım ana oğulların karşısına çıkmadan önce tanıtım çekimlerinde kalça kıvırıp gerdan süzerek, ve hatta kimileri boncuk kolyelerini dişleyerek arzı endam eylemişler ki ben hala dişlenen boncuklar, gelin kavramı ve anası kız seçen damatların bu hatunlar arasındaki akıl sağlıkları üçgeninde gidip geliyorum.

Hayat bu kadar anlamsız, boş, ve saçmasapan haberlerle dolu olsun hep.

Böylece hep uzaklardan bir yerlerden gelen bilmemkim de kansermiş haberlerini sindirebilmek için geceyarıları saçmalayacak konum olsun...

3 yorum:

pecete dedi ki...

En keyifli saatte çıkabilecek, en güzel yazı olmuş.

Aslı Cin dedi ki...

Teşekkürler...

lunawar dedi ki...

Merhabalar;

Televizyonla çok fena bozuştum.. Nerdeyse bir sene olacak.. Artık arkadaş, eşi dost filtresinden geçmiş programları izliyorum artık.. Arada denk geldiğim "Yemekteyiz" ve binbir versiyonu, "Yabancı Gelin" ve "Desti İzdivaç"giller.. Acungiller.. Beni dehşete düşürüyor.. Hergün evimden işe gitmek için sokağa çıktığımda bu insanların içinde yürüyor olmak beni paranoyaklaştırıyor.. Haberler haber değil.. Reklamlar reklam değil.. Korunmak için yapacak hiç birşey yok.. Ne yazık ki içiçe yaşıyoruz..
Bir an içlendim, söylemeden edemedim..
Bir de lüzumsuz bilgi; "Yabancı Gelin" deki bayanların büyük bölümü ismi lazım değil bir mankenlik ajansına bağlılarmış ve zaten yarışmaya girerken herbiri temiz 6000 TL almışlar..