Mart 23, 2009

"QUI TACET CONSENTIT" Sessizlik rızaya eşdeğerdir...

Dünyanın her yerinde kötülük var. İçten geliyor belki, belki cahillikten, belki zeka düşüklüğünden, belki yetiştikleri ortamlardan, belki de şeytana uyuyorlar diyerek geçebiliriz ama bir gerçek ki kötülük her geçen gün artıyor.

Mahalle arasında sokakta büyüyen bizler çocuklarımızı sokağa kaç yaşında yalnız gönderebileceğiz bilmiyorum.

Bazen oğlum olduğu için şükrediyorum ama sokaklarda kızlara taciz varsa, erkeklere de gasp ve kavga dövüş var.

Daha da fenası insan demeye utandığımız insanların altında araba, ellerinde bakkaldan alır gibi ehliyet var ama birini öldürürlerse onlara verilecek layığıyla ceza yok.

Silah çerez gibi alınabiliyor artık, o da olmazsa her çocuğun elinde bir sustalı bir çakı.

Hiç bir şey olmasa, ellerini kullanıyor insanlar. Adam dövmek için, kadınları taciz etmek için, çocukları kaçırmak için.

Dünyanın savaşsız geçirdiği gün sayısı var mı düşündünüz mü hiç?

Her 3 saniyede bir kadının tecavüze uğradığı, her saniyede bir yerde bir cinayet işlendiği doğru mu?

Sizde benim gibi gün gelip de kendi kıyametimizi kendimizin yaratacağını mı düşünüyorsunuz?

Hayır karamsar bir yazı değil bu. Bu dünyanın, hayatımızın bir gerçeği.

O sebeple trafikte tartıştığım adama, eğlenmek için insanların ve bizim de üzerimize arabayı sürmeye çalışan zeka geriliği çeken gence, laf atıp yanımdan geçerken beni taciz etmeye çalışan ve yapamayınca küfreden zavallı hastalıklı çocuğa kızamıyorum.

Sadece bu yazıyı döşüyorum biriken sinirimle.

Çünkü dünyada o kadar kötülük var ki, benim gördüklerim bir hiç.

Bunlardan birine maruz kalmadığınız her gün dünyadaki pek çok insandan ne kadar daha şanslı olduğunuzu düşündüğünüz mü?

Ps: Bu dünyaya gerçekten de başka çocuk getirilir mi Allah aşkına?

5 yorum:

Adsız dedi ki...

bu dünyaya çocuk getirme kavramını "ikincisi getirilir mi, üçüncüye dünya düzelir mi" gibi varyasyonlarla sulandırmayalım lütfen. bu dünyaya çocuk getirme sorgusu ilk ve tek çocuk üzerinden yapılmalı, diğer sorular komik olur.

Aslı Cin dedi ki...

Hyaır efendim bence öyle değil, dünyayı batıran bizlersek düzeltmeye çabalayacak olan da bizleriz, bu sebeple en azından bir tane layığıyla yetiştirmeliyiz ki fark yaratalım :)))

asliberry dedi ki...

Aslı bahar da var, yaz da var, çiçek de var, böcek de var. Şarkılar var, şiirler var. Niye gelmesin bir çocuk daha? Hem bir çocuğu değiştirip dünyayı değiştirmeye çalışmıyor muyuz doğurduğumuzdan beri. Neden gelmesin bir çocuk daha. Her gün milyonlarcası gelmiyor mu zaten. Ve bütün çocuklar bizim değil mi?

Unknown dedi ki...

bu soruyu bende kendime çok soruyorum ama sanırım getirmek istiyorum ama hala doğru bir kararmı bilemiyorum...

Aslı Cin dedi ki...

Ah adaşım, işte o sebeple en azından bir çocuk dünyay getirip bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Ama ikinci çocuk veya daha fazlasının çekeceği göreceği muhtemel acıları düşünmek daha da yaralıyor insanı. Annelik öyle bencil bir şey ki, her ne kadar tüm çccuklar bizim olsa aynı şey değil bu. Bizim kalbimiz çok fazla çocuğa sevgiyi taşıyabilir ama bir o kadar acı ve endişeyi taşır mı?

Elçin, buna karar vermek o kadar zor ki sanırım oluruna bırakmak daha iyisi :)