Haziran 06, 2009

Life...

Bir hafta önceden bavullarımı hazırladım. Heyecanlıyım tabii. Özlediğim çok şey var. Son günlerimizi burada sevdiklerimizle geçiriyoruz. Ama bir sus pus olma hali var üzerime yapışan, ondan yazmadım bir kaç gündür. Bu hafta son zamanlarda okumadığım kadar çok blog okudum. Özlemişim , iyi geldi. Yorum bile yazamadım, anlayın ne kadar suskunlaştığımı.

Kafamda da bir sürü düşünce var bu esnada. Dönünce ailemle geçireceğim yazı, iyi gelecek bana ama bundan önce yapmam gereken şeyler var. Hem İstanbul'a, anneme, hem de eşimin şirketine yakın bir yere taşımam gerekiyor evi. Küçük ama hoş bir yer. Yeni bir kaç site bulduk. Onlardan birine bakacağım döner dönmez.Orada bir kaç arkadaşım var, onlardan biri okul araştırdı bizim için, sonunda birinde karar kıldık. İlk okul önemli değil, hayatın gerçekleri içinde olsun, çabalasın diyerek oğluşun bebekliğinden beri devlet okulu taraftarıydım ama şimdi burada öğrendiği İngilizceyi unutmaması için ben de koleje ikna oldum. İçimize sinen bir yer bulduk, şimdi problem şu ki, onlar bizim çocukların gelişimine bakarak ilkokul bire almak istiyorlar. Okuma yazmayı sökmesinin, İngilizcenin ve sanırım daha önce 2 yıl kreşe gitmelerinin de etkisi var. Bakalım, dönünce oryantasyona giecekler. Ben anasınıfına gitmesini istiyorum açıkçası ama aynı şeylerden bu yıl sıkıntı gelir mi bilmem. Anasınıfında buradaki gibi okuma yazma öğretiliyor sanıyordum meğer yokmuş.

Canımı sıkan tek şey kardeşimin durumu bu aralar. 10 gündür ateşi var, ciğerleriyle ilgili bir sorun ama tam olarak ne olduğu tespit edilememiş. Antibiyotik tedavisi yapıyorlar, bugün antibiyotiği değiştirmişler, bakalım, inşallah iyi haberler gelecek. Tüberkiloz değil, zatürriye yada mantardan şüpheleniyoruz gibi bir şey demişler sanırım, buradan zor oluyor detayları almak. Neyse ki az kaldı, gelince ilk fırsatta gideceğim Ankara'ya.

Dua edin bizim için...

Hiç yorum yok: