Kasım 21, 2009

Bizim evin grip önlemleri...

Geçtiğimiz yıl kuş gribine aldığımız önlemler bir süre tavuk yemekten vazgeçmek, yumurtaları iyiiice pişirmek ve eve tekrar bir papağan almamak gibi hala doğruluğundan emin olmadığım bence pek salakça önlemler alarak geçmişti.

Kuşu ciddiye almamıştık ama domuzu kolaysa ciddiye alma.

Her gün bir haber, her doktordan farklı açıklama ve her devlet adamından farklı bir reaksiyon görünce bırakın sağlık bakanlığına bu konuda güvenmeyi, hangi doktora, hangi gazetenin yazdığına ve hangi eşin dostun anlattığına inanacağımızı şaşırmış vaziyetteyiz.

Daha bu sabah dünya sağlık örgütünün bu konuda aşının ne kadar önemli olduğuna, asıl korkulan salgının henüz ortaya çıkmadığına, sonra istesek de aşı bulamayacağımıza dair demeçlerini okumuştum ki arkamı dönmemle yeni bir haber düştü. Avrupa'da bir ülkede mutasyona uğramış bir türün farkedildiğine dair. Neyse ki şimdilik bu var olandan daha etkili veya tehlikeli değilmiş. Ana Tamiflu gibi hastalığa etkili olduğu bilinen ilaçlara karşı daha dirençliymiş.

Bu durumda aşıya gerek var mı yok mu bir posta da bu tartışılacak anlayacağınız.

Aşı yaptırmıyorum, buna gelecek günlerde pişman olup olmayacağımı da bilmiyorum. Ama tabii her anne gibi endişeliyim ve elimden geldiğince bir takım önlemler almaya çalışıyorum.

İşte bizim evin soru işaretleri ile dolu önlemleri:

- Bayramda evdeyiz. Evet eşimin ısrarları ile memleketimiz İzmir'e gitmek üzereydik. Ama daha önceki senelere bakınca, ne zaman kış aylarında İzmir'e gitsek, oğluşun hava değişikliği dediğim ama aslında sebebini bilmediğim bir şekilde hastalandığını hatırladım. Bir de bunun üzerine bayramlaşma kalabalığını eklersek, gribin en kolay yayılacağı zaman olacağını düşünüyorum. Beslenme düzeni değişmeden, fazla kalabalığa girmeden evde olmasının daha iyi olduğunu düşünüyorum.

- Bayramdan sonra bir hafta okula göndermesem? Bu bayram bu riskin artacağından o kadar çok korkuyorum ki, ondan sonraki hafta hastalığın kuluçka dönemini dikkate alarak göndermemeyi planlıyorum. Bakalım...

- Bağışıklık kuvvetlendirme. Kuvvetlendirici ilacı devamlı kullanmak iyi değil diye duydum ya. Şimdi ona ara verdim, vitamin takviyesi ve balık yağına devam ediyorum. Oğluşu kefire alıştırdım. Her gün greyfurt ve nar suyu sıkıyorum. Aman Allahım bu işlere acaba fazla mı sarıyorum?

- Oğluşu kalabalık ortamlara sokmayacağım. Bu kış okul dışında fazla kalabalıklara girmek yok. Doğumgünü partileri, sinemalar, haftasonları alışveriş merkezlerine ara vereceğiz. Hafta içi daha tenha saatleri tercih edeceğiz. Bu kış güneşli havalarda kendimizi açıkhavaya atarak ama genellikle evde, evde oynayabileceğimiz oyunlarla geçecek sanırım.

- Temizliğe extra dikkat. Zaten bu konuda elimden geleni yapıyordum ama kalabalık ortamlara gireceksek maske de almalı sanırım.

Gripten kaçış var mı? Bilmiyorum ama o kovaladıkça kaçmaya çalışıyorum.

Oğluş bir kitaptan vücudumuzu koruyan hücrelerin isimlerini öğrenmiş. Sebze yemeğine homurdanan babasına "onu yemezsen makrofazların güçlenmez, geç yatarsan makrofillerin dinlenemez" demiş. Şaşkın baktı babası bana. Evde minik bir doktor var anlayacağınız, belki grip bize uğramaz ...

2 yorum:

Aslı dedi ki...

Ben 2 haftadır aşılıyım, bir sorunum olmadı. Eşim(doktor),babam (çocuk doktoru), babanem,dedem ve diğer akrabalar da oldular. Bizden şimdilik sorun yaşayan olmadı. Ama koruyacak mı, daha ileride sorun çıkacak mı bilemiyoruz ki... Kimseye de olun ya da olmayın diyemem... Çocuğum olsa ne yapardım bilemiyorum. Sizin aldığınız önlemleri almak en mantıklısı herhalde. Özellikle bayramda gitmemek mantıklı olmuş. Okullarda sınıfların yarısı boş ve hatta bazı okullarda öğretmenler de hasta. Okulla irtibata geçip, durum nedir öğrenip ilk hafta okula göndermemek de mantıklı olabilir. İnşallah hastalıksız olarak kapatırsınız bu salgını.

Aslı Cin dedi ki...

Aslı, teşekkürler, inşallah. Aşı olmaya gelince ben olurum ama çocuğum? O konu çok zor. Şimdi olabilecek yan etkilerden en ufak bir korkum yok zaten. Benim korkum ileride bir probleme yol açıp açmayacağını bilememek.