Ekim 31, 2010

"Kaza"

Günlerdir özellikle dikkat ediyorum.

Eskiden de dikkat ederdim ama geçenlerde bana yeşil ışık yandığında çıkmaya çalıştığım yola ona kırmızı yandığı halde durmadan devam eden, durduğum için beni biçmesinden - kıl payı- kurtulduğum tır vakası sonrası daha da dikket eder oldum.

Ve okuduğum haberler neticesinde şu sonuçlara vardım:

1- Türkiye'de birini öldürmek istiyorsanız ne o ne bu, trafik kazası ile halledebilirsiniz. Cezası ya yok, ya da yok denecek kadar az.

2- Adı üzerinde trafikte yapılan her şey "kaza" oluyor, cinayet denebilecek şeylerde bile. Sadece bugün gördüğüm haberlerde bile, neredeyse kasti olarak arabayla diğerini sıkıştırmak, kaza yapabileceğini bile bile aşırı ama çok aşırı hız yapmak,  hakimiyetini kaybedecek şekilde araba kullanıp yayaların arasına dalmak, "kaza" sayılıyor.

3- Bu "kaza" ların "kaza" sayılması sebebiyle  cezalarıda "kaza"ra okkalı küfretmemize sebep oluyor. Daha içeri girdiğini anlamadan bu "kaza" kurbanı katiller dışarıya çıkıyor. Hatta her nasılsa hiç içeri girmeyenler bile oluyor.Olan ölene oluyor.

4- Muhtemelen insan hayatının bedelinin en ucuz olduğu 3. hatta 5. dünya ülkelerinden biri olmamızın bir numaralı sebebi bu "kaza" lardır.

5- Katliam gibi kaza yapanlardan elini kolunu sallayanlar genellikle bürokrat ya da aşiret çocukları. Ölünce hayatının değerine en fazla prim biçilenler ise polisler. Bir polisi trafik kazasında öldürünce 9 yıl alırken, benim senin gibi birini öldürdüğünde katil, 9 ay bile almayabiliyor.

Peki ne yapılabilir?

Bence,

öncelikle ciddi caydırıcı yasalar koyulmalı. Kusur saptamasında ayrı uzman bir ekip kurulmalı. Hakimler örnek teşkil edecek cezalar vermeli. Özal'ın bizlere bıraktığı o ceza indirimi bir an önce iptal edilmeli. Ehliyet her sene ya da en azından 3 senede bir sınava tabii tutulup yenilenmesi gereken bir şey olmalı. Bu da her köşede açılıp derslere bile girmeyenlere ehliyet veren kurslarla yapılmamalı.

Peki yapılabilir mi?

Hayır.

Çünkü  her gün onlarca  insan trafikte telef olurken trafik, terör, işsizlik, açlık, fakirlik, ekonomik ve kültürel fukaralık gibi dertlerimizden daha önemli çözeceğimiz şeyler var.

Türban gibi.

Ah bir çözebilsek.

Bir "kaza"ya uğramadan çözebilsek,

Tüm dertlerimiz  bitecek.................................

2 yorum:

Selen dedi ki...

Türkiye'de caydırıcı ceza kavramına inanmayan biri olarak önce komple sistemin değişmesi lazım bence diyorum. Ticaret mahkemelerinde senelerce haklı olduğu halde sürünen biri olarak diyorum ki; Türk Hukuk sisteminde parayı veren düdüğü çalıyor sen istediğin kadar haklı ol, mağdur ol, önce o şerefsiz hukukçulara bir caydırıcı ceza lazım.
Bu arada sevgiler..:)

Aslı Cin dedi ki...

Gri notlar, üzüldüm yaşadıkların için. Öyle şeyler duyuyoruz ki, züğürt tesellisi olarak daha beteri gelmedi ya diyoruz. Halimiz komik ...