Şubat 05, 2011

Azgın Teke

Hayır size Defne'nin ölümünün üzerinden kaymak yemeye çalışan adamdan  bahsetmeyeceğim.

Hayatta sadece çirkinlikler yok.

Basit naif şeyler de var hayatı güzelleştiren.

Neyse ki...


Bizim evin salonu. Odasında sıkılan ve bu aralar sebebini çözemediğimiz bir şekilde hastalıklardan fazlasıyla korkmaya başlayan Kerem salondaki masada bir şeyler çiziyor.

O sırada tv da "Azgın Teke" sçzü geçiyor.

Bizimki gözler büyümüş pür dikkat !

- Azgın teke mi? O nasıl bir hastalık ?

O kadar korkmuş görünüyor ki gülmekten alamıyoruz kendimizi.

- Dur anneciğim anlatayım korkacak bir şey yok.

Kulaklarını kapatıyor elleriyle.

- Hayır hayır duymak istemiyorum. Çok kötü bir şeye benziyor.

Gülememliyim biliyorum ama artık kahkaha atıyoruz.

- Dur korkma, sana olmaz bu hastalık. Olsa olsa babana olur.

- Babama mı ? Ne olacak, ne olacak ?

- Canım benim olmayacak bir şey endişelenme !

Yok artık tutamıyoruz kendimi yaş geliyor gözümüzden. Sonra bir çocuğa anlatabileceğim kadar anlatıyorum ne olduğunu.

Bu hastalık korkusunun üzerine gitmeli mi gitmemeli mi onu düşünmeye başlıyorum.

Demem o ki,  hayatta düşünecek bir çok şey varken, gerçekten azgın tekelerin kendilerine bakmadan ahlak bekçiliğini yapmalarını düşünmek, onlara öfkelenmek falan önemsiz ve gereksiz geliyor bana. Bence siz de ciddiye bile almayın...



-

Hiç yorum yok: