“O” kim ?

Pencereyi ben açtım, ortalığı dağıttığı için rüzgara nasıl söylenebilirim ki ?


Geçenlerde bir arkadaşım Instagram gönderilerine bayılıyorum dedi. Evet dedim ben de seviyorum, sevdiğim için paylaşıyorum ama tabii ki hayat bu renkli eğlenceli mutlu karelerden ibaret değil.


Onlar hayatın içinden hatırlamak istediğim anlar sadece. Sanırım Instagram‘ı bir günlük gibi tutuyorum. Oraya koyduğum fotoğraflar geriye dönüp baktığımda o gün neler yaptığımı neler hissettigimi, altındaki notlar ise o güne dair neler düşündüğümü yazdığım birer günlüğe dönüşüyor. Bazen uzun zamandır görüşmediğim bir arkadaşım oraya tek bir cümle dahi  yazdığında o bağ tekrar kuruluyor. Paylaştığım bir hikaye birisine ilham verebiliyor. Bana bunu yazdıklarında da mutlu oluyorum tabii. Hayattan öğrendiklerimi paylaşmayı, onu okuyan insanların fikirlerini merak ediyorum.


Siz sadece fotoğrafı görüyorsunuz ben o fotoğrafa dönüp baktığımda o gün hissettiklerimi hatırlıyorum iyi ya da kötü anıları. Kaydırarak önümüzden geçip giden o fotoğraflarda ne kelimeler ne hikayeler saklı bir bilseniz. 


Bu da bir nevi kendini ifade etme biçimi belki de…


İnsanların çoğu birbirini tanıdığını sanıyor, belki karşımızdakilerin bize kendilerini gösterdiği kadar belki de bizim onları anlayabildiğimiz kadar… Belki de biz izin verdiğimiz kadar tanıyorlar bizi. Yıllardır tanışıp aslında birbirini hiç tanımamış insanlarla , yeni tanışmış ama birbirinin içini görebilen insanlar arasında bir yerde “O” kişiyiz. Bir de şu var tabi, birbirimizi ne kadar tanırsak tanıyalım, her gün değişiyoruz, belki minik adımlarla ama mutlaka. Bu aralar beni en çok üzen şey kaç yıldır tanıdığım insanları gün geliyor, aslında hiç tanımadığımı fark ediyor olmam. İşte o nokta insanın canını çok acıtıyor. Nereden geldin bu konuya diye soracaksınız hemen bağlıyorum. Diyorum ki aslında fotoğraflarda gördüğümüz insanları ne kadar tanıyoruz? Ne kadar inanıyoruz? Ya da acaba yargılarımızdan sıyrılarak bakabiliyor muyuz ? Kimilerinin kendilerini çok farklı gösterdiği aşikar, kimileri kendini olduğu gibi gösteriyor iyisiyle kötüsüyle çok belli, kimileri benim gibi bir anı defteri olarak kullanıyor siz onun  arkasındaki hiçbir şeyi bilmiyorsunuz, ama ben her fotoğrafta hatırlamam gereken şeyleri görüyorum. Belki beğeniyorsunuz o fotoğrafı belki gülüp geçiyorsunuz, demem o ki biz pencereyi açıyoruz, içeri bazen güzel hafif bir esinti giriyor belki de ortalığı dağıtan bir rüzgâr. Kimi suçlayabiliriz ki ? 


Yorumlar

Adsız dedi ki…
Samimi paylasimlariniz oldugunu dusunuyorum. Bana cok organik geliyor.insanlık sa çok acayip bir yere gidiyor.fotoya bakan yorumlayan valla kimin ne gördügü bir sorun.Ama siz burayi günlük gibi kullaniyorsunuz.sizi mutlu etmesi onemli.gerisi ..eser geçer

Bu blogdaki popüler yayınlar

Biraz empatiyle çok sempatik olabilirsiniz ;)

Hani şarkılar bizi bu kadar incitmezken...

Başlıksız bir yazı bu…