Gerçekten de "Bu eş bulma yarışması değil sosyal bir deneydir" mi acaba?

Ne zaman ülkemizde milli bir maç olsa, milli vaka haline gelmiş bir yarışmada rezillik çıksa yada gavur milletinden birisine bir vukuat denk gelse, manşetler bu olur.
Nedense hep bir kendini ispatlama hali vardır bizlerde.
Kime rezil oldun, neden oldun, ne oluyor demeye kalmadan, tüüü deriz, rezil rüsva olduk dünyaya.
Nereden aklına geldi bu şimdi diye soracak olursanız hemen söyleyeyim.
Günlerdir gündemi meşgul eden yarışma programının ardından bunları düşündüm.
Birden celallendi herkes, bu kızların hali ne, ne biçim okul mezunu bunlar, eğitim sistemimiz çöktü diye feryat figan bağırıştılar.
Nerde bu devlet, nerede bu millet?
Sanki biz Türk milleti olarak süper zekayız da, her birimizin çocuğu birer küçük Einstein mış gibi, eğitim sistemimiz fahiş fiyatla verilen ek dersler ve dershaneler olmadan yürüyormuş da, imkanı olan herkes çocuğunu 70 kişilik sınıflar yerine pıtrak gibi açılan özel okullarda okutmaya çalışmıyormuş gibi.
Hani o okulların verdiği eğitimi de sorgulamadığımızı varsayarsak.
Yarışmayı savunacak değilim, zira şurada bahsettiğim zamandan beri orjinalini izliyorum ve bizde gösterilen ilk bölümün tekrarını bu tartışmalar üzerine kaçırmadım.
Çok ucuzlaştırılmış bir versiyon.
Kızlar niçin bir stüdyoda, niçin fotoğraftakileri tanımaları isteniyor, ve niçin minicik eteklerle masaların üzerinde dansediyorlar öncelikle onu anlamadım.
Sonra erkekler gayet sosyal eli yüzü düzgün tiplere benziyorlar, hiç de "Geek" bir görüntüleri yok.
Bazı yorumlarda kızların da bahsedildiği gibi güzel olmadıkları yazılmış, ki ben bu konuda yorum yapmayacağım. Çünkü ben güzelliklerinden ve zekalarından çok bu kadar ucuz bir görünümü kabullendikleri için şaşkınım. Meşhur olmak için her şey mübah mı?
Orijinal programla tek benzerliği kızların genel kültür yoksunlukları.
Yani herkesin eleştirdiği şey zaten olması gereken şey, programın formatı. Kızların olabildiğince kafasını daha az çalıştıran insanlar olması lazım, erkeklerin de mümkün olduğunca asosyal tipler olması gerekiyor. Hani hiç kız arkadaşı olmamış, bir kızın yanına yaklaşınca yüzü kızaran, nasıl giyineceğini bilmeyen tiplerden.
Orijinal yarışmada erkekler o hafta finalindeki imtihan konusuna göre eğitim veriyor kızlara, mesela bir bilgisayarı kurup en hızlı nasıl internetten müzik indirilir diye bilgisayar eğitimi veriyorlar teorik olarak.
İşin pratiği kızlara kalmış.
Kızlar da erkeklere o haftanın konusuna göre bir odanın nasıl dekore edileceğini, magazin maymunu ( Cem Özer’in kulakları çınlasın ) diye tabir edilen insanların hayatlarından kesitleri yada bir kıza nasıl davranılacağını öğretiyorlar.
Orada da Bush’u tanımayan kızlar var, sakin olun.
.
Gazetelerin sadece manşetlerini okuyup, çok kültürlüymüşsünüz gibi bir kaç cahil kızla dalga geçerek kendinizi tatmin edin hanımlar.
.
- Aaa, şuna bak ne diyooooo, ben biliyom ki, biliyom kiii, diyerek.
.
Kendisine hiç yakıştıramadığım şekilde, aklı yerinde olmayan kızlarla aşağılarcasına dalga geçen sunucu beyimize kahkahalarla eşlik etsin sunucu hanım kızımız, stüdyodakiler gülsün eğlensin.
.
Siz beyler, karnınızı kaşıyarak yattığınız yerden, tı tı tı, anası babası yok mu bu kızların derken kızınızın yaşıtlarının bacaklarını aşağıdan çeken kameradan gözünüzü ayırmamaya devam edin.
.
Utanmayın.
Utanmayın.
Dünyaya rezil falan olmuyoruz nitekim.
Not: Magazin mide bazen bulandırıcı olabilir ama abartmadıkça çok eğlenceli de olabiliyor. 40 yaşına gelmiş kadının selülitlerinden kime ne desek de, bu merak bir tek bize özgü değilmiş.
.

.

.
Törkiş Mankenler Cemiyeti de beni kınar mı üzerine alınıp acaba?

Yorumlar
Birde orada sorulan soruların çoğunun okulla eğitim sistemimizle alakası yok. İçinde bulunduğun toplumda saksı gibi yaşarsan olacağı budur? İlk okul mezunu bir çok kişi o soruları yanıtlayabilir.
İğneciğim, aynı soruları ben de kendime soruyorum, bu çocukların burada ne işi var diye. Söylediklerinin de her kelimesine katılıyorum, yine döktürmüşsün. Aşağıdaki konuda da yorum beklerdim senden, sen çok seversin İboyu. Ha ha haaa.
Mücevher kutusu, kesinlikle haklısın. Misal karşımdaki Uyuzbeyde üniversite mezunu ama kendisini yetiştirememiş, ve ben onunla çalışmak zorundayım. Düşünsene o program bir iki saat ben her Allahın günü çekiyorum. :)))
Nym, ben de öyle zannediyordum ama bir kaç yerde öyle konuşmalarına şahit oldum ki liseli kızların, onlar gibi çok fazla kayıp kızın olduğuna eminim. Ot gibi büyüyor, saman gibi yaşıyorlar, yazık.
HER ZAMAN HEP AYNI ŞEYLER SÖYLENİYOR AMA....BU KADAR MAGAZİN AĞIRLIKLI HABERLER VE PROGRAMLAR OLDUĞU SÜRECE NE YAZIK Kİ YAKINDA ATATÜRK'Ü BİLE TANIYAMAYACAKLAR..
Yine gülmekten patladım...ben tv cok az izliyorum..beauty and the geek'i bir iki kez izleyip katiyen ne olduğunu anlayamamışken birde buna türk versiyonunu eklemişler ya..hiç eksik kalmıyoruz ...bravo bize..
Eğitim sistemi için acıklı ama ne doğru söyledin..ben etrafta gençlerle konuşuyorum..cocuklar dünyadan ve kendilerinden habersiz ancak reinayı cok iyi biliyorlar..nereye varacaklar bilmiyorum..hatırlarsın eskiden anadolu lisesi sınavları vardı..herkes bir yerler kazanırdı..yazlıklarda gazeteleri en erken almak için bir koşuşturmaca...nerde şimdiki parlak cocuklar diye hayıflanıyorum artık? Hiç kimse koşuşturmuyor sonuçlar için...'sortie'de bir gece kazandınız'a bayılıyorlar maalesef.
biraz uzatmışım hahaha..kendi bloguma yazsaydım keşke..
Tanya, az bile yazmışsın, bu cümleyi her kurduğumda yaşlandığımı hissediyorum ama gerçekten de şimdiki gençlerin değer yargıları garip. Çok fazla kuşak çatışması olacak aramızda.
Aqua, bakalım başka neler göreceğiz?
elif...